‘’ İhtiras iftarlarında sevdayla bozdum oruçlarımı
Lacivert gecelerde mezarlara gömdüm suçlarımı
Ayrılığın acısıyla ördüm tuğla tuğla
hasretin duvarlarını
Mavi gökyüzüne özgüdür haykırışlarım,
sesim boğazımda düğümlenen kırık liriktir
Bir zemheridir içimde taşıdığım’’
Her şeyin daha da kötüye gittiği ve herkesin özür koleksiyonuna bir yenisini eklediği bitmeyecek bir
hayatın içerisindeyiz. Bize biçilen rollerimizin girdabında git gide kanayan bir oyu ...