Koyun ve kuzu sürülerimiz vardı, o sürülerin hem sahipleri hem de çobanları vardı. Cemaat ve odalarımız vardı, her cemaat ve odanın içinde bin yılların acısı tarihi anlatılıyordu. O odaların kerpiçleri tarih kokuyordu, o anlatılan tarihin izleri hala bizlere sesleniyor. Ben Ortadoğu’nun kadim halklarından olan bir Kürd’üm, Kürdistan’ım. Evet, kadim konuşmalar hala kulaklarımızda. Ne çok özledik o odalardaki sohbetleri, hasret kaldık kavim kardaşa! Büyüklerin lafları dinlenirdi, saygıda kusur edi ...