“… Miran, gözlerini dağın göğsünden eteklerine doğru kaydırdı. Eteklerinde kadınlı erkekli sevdalılar toplanmış, hasbihal ediyor, birbirlerinin gözlerinde sonsuzluğa doğru yolculuk ediyorlardı. Birbirlerinin nefeslerinde can buluyor, duygularını beziyordu.
Az ilerilerinde devasa kâgir kasırları kıskandıran kerpiç evlerin bacalarından ince dumanlar, küçük pencerelerinden cılız ışıklar sızıyordu. Bir ses yükselmeye, ağıt gibi içine işlemeye başladı evlerin birinden. Ses bir bilurvanın dudağın ...