Kapitalist sistemin varlığı toplumsal direnişi bir zaruret hailne getirmiştir.
Salt fiziki direnişle değil, ideolohjik, politik, manevi, ahlaki ve kültürel direnişle karşı çıkmak elzem hale gelmiştir. Demokratik, özgür, adalet ve eşit karakterli, hedefli güçlerin bölünmüşlüğünden, en çok egemen düzen sahipleri ve onların iktidarları faydalanıyorlar. Kendi varlıklarını sürdürme ve pervazsızca davranmalarının arkasında, emek ve demokrasi güçlerinin birçok faktörün yanı sıra bu zafiyeti ...